Bu makale, nazar ve hasedi insandan uzaklaştırması için muska takmanın hükmünü açıklamaktadır.
Bu makale, Kur’an ve Sünnette ibâdet ve taatin anlamını, ibâdet, itaat ve kulluğun; Allah Teâlâ’nın sevip râzı olduğu, gizli açık bütün söz ve amelleri (davranışları) içine alan bir kavram olduğunu açıklamaktadır.
Bu makale, müslümanların bid’at ehlini daha kolay tanımaları, onlardan sakınmaları ve onların şeytânî maskelerini düşürmek için bid’at ehlinin bazı niteliklerini açıklamaktadır.
Bu makalede, İmam Nevevî'nin "el-Mecmû'" adlı kitabında hac veya başka bir amaçla yolculuk âdâbından zikretmiş olduğu 62 âdâbtan 26 tanesi kısaca zikredilmiştir.
Âyet ve hadisler;Allah Teâlâ'nın, bu ümmete dînini kemâle erdirdiğine ve üzerine nimetini tamamladığına açıkça delâlet etmektedir.Allah'ın Peygamberi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-, apaçık tebliğ etmeden ve Allah Teâlâ'nın dîn olarak kıldığı söz ve fiillerden oluşan her şeyi bu ümmete açıklamadan vefât etmemiştir. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, kendisinden sonra insanların ihdas edip (uydurup) İslâm'a nisbet edecekleri söz ve fiillerin hepsinin, -hedef ve gâyesi güzel olsa bile- ihdas eden kimseye iâde olunacağını açıkça belirtmiştir.
Şer’î ilmin, dîndeki yeri çok büyüktür. Allah Teâlâ müslümanları dînî ilmi öğrenmeye teşvik ederek onlardan bunu istemiş ve ilim ehlini, başkalarından üstün tutmuştur.İlim öğrenip Allah’ı gereği gibi tanımak, emir ve yasaklarını bilmek ve dîni ayakta tutmak gibi sebeplerden dolayı, Allah Teâlâ ilim öğrenmeyi kendisinin rızâsına yaklaştıran en fazîletli amellerden ve cennete girmenin en büyük sebeplerinden birisi kılmıştır.Bunun içindir ki âlimler, nebilerin vârisleridir. Dolayısıyla dînî ilmi insanlara mîras olarak bırakan nebilerdir. Nebilerin mîrası olan bu ilmi alan, onlara vâris olur. Allah Teâlâ bir kula iyilik dilerse, ona dîninin emirlerini öğrenmenin yollarını kolaylaştırır.
Bu makalede tevessülün sözlük ve terim anlamını, câiz olan ve câiz olmayan tevessül çeşitlerini detaylı bir şekilde bulacaksınız.
Bu makale, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, Zilhicce'nin 8. günü olan Terviye gününden 13. gün olan Teşrik günlerinin son gününe kadar hacda yaptığı amelleri açıklamaktadır.
Şüphesiz ki Allah'ın kullarına mükâfatlarını vermek ve onları lütfundan fazlalaştırmak için günler ve aylar süren hayır ve bereket mevsimlerini birbiri ardınca onlara bahşetmesi, Allah'ın kulları üzerindeki sayısız nimetlerin-den birisidir.Mübârek hac mevsimi biter bitmez, onu kıymetli ay olan Allah'ın Muharrem ayı takip etmiştir.
Yalandan mutlaka kaçın! Çünkü yalan; bilinen şeyler hakkındaki tasavvur ve düşünceni ifsad eder.Buna ilâve olarak; bu bilinen şeylerin insanlara karşı şeklini de ifsad eder. Çünkü yalan; olmayan bir şeyi mevcut, mevcut olan bir şeyi yok, bâtılı hak, hakkı bâtıl olarak, hayrı şer ve şerri de hayır olarak gösterir. Dolayısıyla yalan, bir cezâ olarak, sahibinin düşünce ve ilmini ifsad eder.
Sünnet, hiç şüphesiz vahiy mahsülüdür. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de sünnetin vahiy olduğunu gösteren deliller pek çoktur.Bu âyetler:Ahzâb Sûresi:34,Nisa Sûresi:113,Kıyâme Sûresi: 17-19, Nisâ Sûresi:105 ve Nisâ Sûresi: 59.
Müslümanların, Ramazan bayramı ile Kurban bayramının dışında kutlayacakları başka hiçbir bayramları yoktur.Bu iki bayramın dışındaki bayramlar, sonradan çıkarılmış bid’at bayramlardır ve bu bayramları kutlamak, câiz değildir.
Niyet, amelin esasıdır.Bunun içindir ki insanın amelinin kabul veya red edilmesi, onu işleyenin niyetine göre değer kazanır. Bu sebeple her kim, bir ameli ihlaslı olarak Allah için işler, onunla âhiret yurdunu elde etmek isterse ve bu ameli Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sünnetine uygun olursa, ameli ondan kabul olunur.Her kim de Allah’tan başkası adına o ameli işlemeye niyet eder veya amelini ihlaslı olarak yapmayıp o ameline, Allah ile birlikte başkasını ortak koşarsa, ameli red olunur ve o amel (kıyâmet günü) sahibinin başına belâ olur.
Bu makale, bazı hacıların hac sırasında yaptıkları hataları açıklamaktadır.Örneğinİ İhram sırasında, Mescid-i Haram’a girerken, Arafat’ta vakfeye dururken, Müzdelife’de gecelerken, cemrelere taş atarken ve Vedâ tavafı gibi...
Gazze’de zulme uğrayan kardeşlerimizle dayanışmak ve orada katledilen müslüman kardeşlerimizin şehitler olduklarını Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in hadislerinden derlediğim bu hadislerle müjdelemek istedim.Allahım! Onları şehitler olarak kabul et. Amin...
Bu broşür,Ci’râne’nin hakikati, Ci’râne mescidi, Ci’râne kuyusu, Ci’râne kabristanı ve bazı hacıların Ci’râne’yi ziyâret ederken içine düştükleri hatalardan bahsetmektedir.
Tevhîdin şânı büyüktür. Bunun içindir ki, kelime-i şehâdeti zikrederek hayatını tevhîdi ikrarla sona erdiren kimsenin mükâfâtı; Allah Teâlâ’nın onu cennete girdirmesi olmuştur. Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, ölmek üzere olan kimseye, Allah’a hüsn-i zan beslemesini ve rahmetini arzu etmesini emretmiştir.