Bu makale, hıristiyanlık için gece-gündüz çalışan meşhur davetçi Yusuf Estes adındaki bir papazın İslâm’a giriş öyküsüdür.
Allah Teâlâ’nın mülkün sahibi, onda dilediği gibi tasarrufta bulunma hakkına sahip olduğu, O’nun izni olmadan kâinatta hiç kimsenin bir şey yapamayacağı, yaratılmışların kontrolünün O’nun elinde olduğu, dilediği şeyin olacağı ve dilemediği şeyin olmayacağı, Rabbine îmân eden müslüman bir kulun nefsine ve kalbine yerleşirse, bu takdirde o kimse, insanlara bel bağlayan bütün bağları koparır ve yalnızca Allah Teâlâ’ya tevekkül eder.
Yazar, bu kitapta okurlarına Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye’yi en güzel bir şekilde tanıtmaktadır.
İmam Ahmed'in Ehli Sünnetin Esasları kitabı, büyük önemi vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Bu makale, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, Zilhicce'nin 8. günü olan Terviye gününden 13. gün olan Teşrik günlerinin son gününe kadar hacda yaptığı amelleri açıklamaktadır.
Bu mesaj, bir grup alim ve kültürlü müslümanlar tarafından, bir araya gelip araştırma yaptıkları ve batıyla olan alakaları daha da ileriye götürme ve geliştirme adına yaptıkları bir çalışma olmakla birlikte, batının resmi ve dini heyetleri, basın-yayın organları, müesseseler ve şahıslar tarafından müslümanların mukaddesatına ve İslami değerlerine karşı yapılan apaçık aşağılamalara son derece akılcı ve güzel bir uslupla müdahale etmiş bir çalışmadır.
Âyet ve hadisler;Allah Teâlâ'nın, bu ümmete dînini kemâle erdirdiğine ve üzerine nimetini tamamladığına açıkça delâlet etmektedir.Allah'ın Peygamberi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-, apaçık tebliğ etmeden ve Allah Teâlâ'nın dîn olarak kıldığı söz ve fiillerden oluşan her şeyi bu ümmete açıklamadan vefât etmemiştir. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, kendisinden sonra insanların ihdas edip (uydurup) İslâm'a nisbet edecekleri söz ve fiillerin hepsinin, -hedef ve gâyesi güzel olsa bile- ihdas eden kimseye iâde olunacağını açıkça belirtmiştir.
Halk arasında Receb, Şa’ban ve Ramazan ve bu aylar içinde bulunan önemli gün ve gecelerle ilgili birçok hadis dolaşmaktadır. Bunlardan bazıları sahih, bazıları zayıf ve maalesef birçoğu ise uydurmadır.Hurafelerin halk nezdindeki itibarı ve oldukça yaygın oluşu göz önünde bulundurulduğunda, bu gibi konularda uydurma hadislerin sahihmiş gibi bilindiği görülmektedir.
Takva: Allah’tan bir nur üzere, O’nun taati ile amel etmen, Allah’ın sevabını ümid etmen, Allah’tan bir nur üzere Allah’a isyanı terk etmen, Allah’ın cezalandırmasından korkmandır.”
Bu kitapçıkta âyet ve hadisler ışığında cennete girmenin yolları
Dili haramlara düşmekten ve ilgilendirmeyen şeyleri konuşmaktan alıkoymak ve korumakta büyük iyilikler, dünya ve âhirette cehennem azabından kurtuluş vardır. Bunun içindir ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- insanları buna teşvik edip yönlendirmiş ve bunun en büyük kurtuluş yollarından birisi olduğunu haber vermiştir.
İnsanlara dînleriyle ilgili şeyleri öğretmek ve onları iyiliğe dâvet etmek, Allah Teâlâ’nın kendilerini onun için gönderdiği nebilerin bir amelidir.Bu amel en büyük görevdir.Allah Teâlâ, bu görev için insanların en fazîletlisini seçmiştir.Bunun içindir ki Allah Teâlâ, insanlara dînlerini öğretmek ve onları iyiliğe yöneltmek için nebilerin yolunda yürümede bir kimseyi muvaffak kılarsa, hiç şüphe yok ki o kimse, ilmin yayılması ve iyiliğin emredilmesi ve kötülükten alıkonulması gibi yeryüzünde iyiliğin meydana gelmesine ve Allah Teâlâ’nın insanlar üzerindeki huccetini ikâme etmesine vesîle olduğu için büyük bir iyiliğe nâil olmuş olur.
Bu broşür, Bey’at mescidinin hakikati ve bazı hacıların Bey’at mescidinde içine düştükleri hatalardan bahsetmektedir.
Şüphesiz ki Allah'ın kullarına mükâfatlarını vermek ve onları lütfundan fazlalaştırmak için günler ve aylar süren hayır ve bereket mevsimlerini birbiri ardınca onlara bahşetmesi, Allah'ın kulları üzerindeki sayısız nimetlerin-den birisidir.Mübârek hac mevsimi biter bitmez, onu kıymetli ay olan Allah'ın Muharrem ayı takip etmiştir.
Mü’min, ölürken, Rabbinin katındaki nimetlerle müjdelendiğinde O’na kavuşmaya sevinir ve bunun için Allah’a kavuşmayı sever. Nitekim cenâzesi omuzlarda taşınırken Rabbinin rahmetini, lütuf ve ihsanını ümit ettiği için şöyle der: Beni çabuk götürün! Beni çabuk götürün!
İslâmi Açıdan Sigaranın Haram Oluşu
İslâm, kâmil dîndir. İnsanın bütün hayatını düzenlemiş, ona faydalı olan şeyleri emretmiş, zararlı olan şeyleri de yasaklamıştır.Yemesinden, içmesinden ve uykusundan önce ile uykusundan uyandıktan sonra, mukimlik, yolculuk ve diğer hallerinde, hem kendisi, hem de başkasıyla ilgili birtakım âdâbı meşrû kılmıştır.
İslâm, kâmil dîndir. İnsanın bütün hayatını düzenlemiş, ona faydalı olan şeyleri emretmiş, zararlı olan şeyleri de yasaklamıştır.Yemesinden, içmesinden ve uykusundan önce ile uykusundan uyandıktan sonra, mukimlik, yolculuk ve diğer hallerinde, hem kendisi, hem de başkasıyla ilgili birtakım âdâbı meşrû kılmıştır.
Hiç şüphe yok ki dînde bilgili olmak, en fazîletli amellerden olup her türlü iyiliğin belirtisidir.Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur: "Allah,kimin hakkında iyilik dilerse, onu dînde bilgili kılar." Bunun sebebi de şudur:Sâlih amelin temelini oluşturan faydalı ilim, ancak dînde bilgili olmakla elde edilir.