- Web Sitesi: www.islamhouse.com
- Telefon: 2147483647
-
Başlık: موقع دار الإسلام على شبكة الإنترنت.
المملكة العربية السعودية، الرياض، حي الربوة، شارع الأربعين، بجوار شركة الراجحي المصرفية للاستثمار.
Ülke:
- Tarih
- Ziyeretçi sayısı
- Alfabetik sıra
- Sunum:
Müslümanların, Ramazan bayramı ile Kurban bayramının dışında kutlayacakları başka hiçbir bayramları yoktur.Bu iki bayramın dışındaki bayramlar, sonradan çıkarılmış bid’at bayramlardır ve bu bayramları kutlamak, câiz değildir.
Tevhîdin şânı büyüktür. Bunun içindir ki, kelime-i şehâdeti zikrederek hayatını tevhîdi ikrarla sona erdiren kimsenin mükâfâtı; Allah Teâlâ’nın onu cennete girdirmesi olmuştur. Nitekim Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, ölmek üzere olan kimseye, Allah’a hüsn-i zan beslemesini ve rahmetini arzu etmesini emretmiştir.
Ölümü ve ölümden sonrasını hatırlamak, nefsi ıslah etme ve onu ileride sâlih amel işleyip dünyaya meyletmemeye teşvik etme konusunda çok etkilidir. Bunun içindir ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ölümü çokça hatırlamaya teşvik etmiştir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- müslümanın, başına gelen belâlardan dolayı ölümü temennî etmesini yasaklardı. Çünkü insan, hayrın, ölümünde mi yoksa hayatında mı olduğunu bilemez. Aksine Allah Teâlâ’dan, kendisi hakkında hayırlı olanı takdir etmesini istemelidir.
Allah Teâlâ, bilmesi ve hakkını vermesinden dolayı Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in haklarını açıklamış ve O'nun haklarını yerine getireni hidâyete erdirmek ve sevmekle vâdetmiştir.
Bu makale, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, Zilhicce'nin 8. günü olan Terviye gününden 13. gün olan Teşrik günlerinin son gününe kadar hacda yaptığı amelleri açıklamaktadır.
Gazze’de zulme uğrayan kardeşlerimizle dayanışmak ve orada katledilen müslüman kardeşlerimizin şehitler olduklarını Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in hadislerinden derlediğim bu hadislerle müjdelemek istedim.Allahım! Onları şehitler olarak kabul et. Amin...
Bu makale, değerli âlim Abdulaziz b. Abdullah b. Baz'ın Ramazan ayı münasebetiyle İslâm ümmetine bir nasihatıdır.
Bu makale, Ramazan gecelerini ibâdetle geçirmenin fazîleti hakkındadır.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e itaat etmek, onun sözünün yanında her sözü terk etmek, onun emir ve yasaklarına teslim olmak; İslâm’ın üzerine binâ olunduğu ikinci kâidenin tâ kendisi olan kelime-i şehâdetin ikinci kısmı "Muhammedun Rasûlullah"ın anlamıdır. Bu sebeple İslâm dîni, iki kâide üzerine kurulmuştur:Yalnızca Allah’a ibâdet edilmesi ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e itaat edilmesidir.Hidâyet ve kurtuluşa ermek, fitnelerden kurtulmak ve cennete girmek için, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e itaat etmekten başka bir yol yoktur.
Halk arasında Receb, Şa’ban ve Ramazan ve bu aylar içinde bulunan önemli gün ve gecelerle ilgili birçok hadis dolaşmaktadır. Bunlardan bazıları sahih, bazıları zayıf ve maalesef birçoğu ise uydurmadır.Hurafelerin halk nezdindeki itibarı ve oldukça yaygın oluşu göz önünde bulundurulduğunda, bu gibi konularda uydurma hadislerin sahihmiş gibi bilindiği görülmektedir.
Âyet ve hadisler;Allah Teâlâ'nın, bu ümmete dînini kemâle erdirdiğine ve üzerine nimetini tamamladığına açıkça delâlet etmektedir.Allah'ın Peygamberi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-, apaçık tebliğ etmeden ve Allah Teâlâ'nın dîn olarak kıldığı söz ve fiillerden oluşan her şeyi bu ümmete açıklamadan vefât etmemiştir. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, kendisinden sonra insanların ihdas edip (uydurup) İslâm'a nisbet edecekleri söz ve fiillerin hepsinin, -hedef ve gâyesi güzel olsa bile- ihdas eden kimseye iâde olunacağını açıkça belirtmiştir.
Allah Teâlâ,Kur'an ve sünnete uymayı emretmiştir. Çünkü Kur'an ve sünnetin kendisi korunmuştur, her ikisine uyan kimseyi de sapıklığa düşmekten korur.Allah Teâlâ, başka bir insanın sözünün aksine, sözünde Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'i korumuştur.
Selâm, müslümanların mübârek bir şiârıdır. Allah Teâlâ, selâmı, müslümanlar için bir esenlik ve müslümanın, müslüman kardeşi üzerindeki haklarından birisi olarak saymıştır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de cennete girmenin sebebi olan selâmı yaymayı, müslümanlar arasında sevgi ve muhabbetin yayılmasının sebeplerinden birisi olduğunu haber vermiştir.
İslâm'da selâmın, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in biçimlendirdiği bir şekli vardır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Allah Teâlâ'nın, Âdem -aleyhisselâm- ve onun nesli için selâmı meşrû kıldığını haber vermiştir. Selâmın şekli, müslümanın şöyle demesidir: "Esselâmu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh". Bu, en fazîletli olan şeklidir. Eğer bir müslüman, sadece "Esselâmu aleykum" veya "Esselâmu aleykum ve rahmetullah" derse, bu yeterlidir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, tam şekliyle selâm verenin otuz sevaba nâil olacağını da haber vermiştir.
Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur: "Her kim Ramazan orucunu tutar da sonra ona Şevval'den altı günü eklerse bütün sene oruç tutmuş gibi olur." (Müslim, Sıyâm, 39 (1164)
Yazar, bu kitapta okurlarına Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye’yi en güzel bir şekilde tanıtmaktadır.
Bu makale, sihir, kehânet ve rukye’nin tanımı ve bunlarla ilgili hükümleri Kur’an ve sünnetten delillerle detaylı bir şekilde açıklamaktadır.
Bu makale, hac ve umrede getirilen telbiyenin ne anlama geldiğini, hangi şeyleri ifâde ettiğini ve bu büyük kelimenin hikmetlerini güzel bir şekilde açıklamaktadır.
Önceki | Sonraki |