- Web Sitesi: www.islamhouse.com
- Telefon: 2147483647
-
Başlık: موقع دار الإسلام على شبكة الإنترنت.
المملكة العربية السعودية، الرياض، حي الربوة، شارع الأربعين، بجوار شركة الراجحي المصرفية للاستثمار.
Ülke:
- Tarih
- Ziyeretçi sayısı
- Alfabetik sıra
- Sunum:
Selâm, müslümanlar için bir esenliktir.Selâmda, kendisine selâm verilen kimseyi şereflendirme ve ona itibar etme vardır. Bu sebeple onları şereflendirme ve onlara itibar etme olduğundan dolayı kâfirlere ilk önce selâm vermek câiz değildir. Fakat eğer bize selâm verirlerse, onların selâmını alırız (onlara: Ve aleykum, deriz).
Bu konudaki hedemiz; Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’den kutlaması hakkında sahih bir nakil sabit olmayan ve genellikle İslâm âleminde, özellikle de ülkemizde kutlanan bazı kandil geceleri hakkında müslümanları uyandırmaktır.
Ka’b b. Mâlik’in kıssasında her müslümanın, özellikle de İslâm dâvetçilerinin çıkarması gereken pek çok dersler ve ibretler vardır.
Allah Teâlâ, Kitabı Kur’an-ı Kerim’de bizden komşuyu gözetmemizi (onun haklarına riâyet etmemizi) vasiyet ederek şöyle buyurmuştur: "Allah’a ibâdet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara (köle, cariye, hizmetçi, işçi ve benzerlerine) iyi davranın. Allah, kendini beğenen ve dâima övünen kimseyi sevmez.".
Din; itaat, ibadet ve ahlak anlamlarına gelir. "Din" kelimesinde zelil ve hakir etme, aynı zamanda boyun eğme, itaat etme anlamı vardır.
Bu makale, Kur’an ve Sünnette ibâdet ve taatin anlamını, ibâdet, itaat ve kulluğun; Allah Teâlâ’nın sevip râzı olduğu, gizli açık bütün söz ve amelleri (davranışları) içine alan bir kavram olduğunu açıklamaktadır.
Bu makale, büyük ve küçük zulmü, fıskı ve nifâkı Kur’an ve sünnetten delillerle açıklamaktadır.
Bu broşür, Mekke-i Mükerreme Kütüphanesi’nin hakikati, kütüphaneyi ziyâret etmenin hükmü ve bazı hacıların kütüphaneyi ziyâret ederken içine düştükleri hatalardan bahsetmektedir.
Meleklerin kendilerine istiğfarda bulunduğu kimseler pek çoktur.Bu kitapçıkta, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’in sahih hadislerinden bu kimseler beyan edilmektedir.
Mevlid-i Nebevî yıldönümünü kutlamanın hükmünü açıklayan bir makaledir. Bu makale Mevlid-i Nebevî yıldönümünü kutlamanın, birçok yönden yasak olduğunu ve reddedildiğini açıklamış, ayrıca bu bid’atı kutlayanların bazı şüphe ve gerekçelerine cevaplar verilmiştir.
Bu broşür, Meymûne kabristanı, bu kabristanı ziyâret etmenin meşrû oluşu ve bazı ziyâretçilerin kabristanda yaptıkları hatalardan bahsetmektedir.
Bu broşür, Muallâ kabristanının fazîleti, kabristanı ziyâret etmenin meşru oluşu, kabristanda yatan bazı kimselerin tesbiti ve bazı ziyâretçilerin kabristanı ziyâret ederken içine düştükleri hatalardan bahsetmektedir.
"Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e Yardım Etmenin 100 Yolu", "Uluslararası Son Peygamber’e Yardım Komitesi"nin hazırlamış olduğu bir makaledir.Bu makale, Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’e yardım edebilmenin birçok yollarını içermektedir. Bu yollar; Fert, âile veya toplum düzeyinde veyahut eğitim-öğretim sektörü ile bu sektörde çalışanlar, imamlar, dâvetçiler ve ilim talebeleri düzeyinde, Aydınlar, düşünürler, basın-yayın alanında çalışanlar düzeyinde, hayır ve İslâmî davete yönelik kurumlar düzeyinde, internet ve web site sahipleri düzeyinde veya zenginler ve İslâmî hükümetler düzeyinde olabilir.
Yazar, bu kitapta Muhammed Ebu Zehra’nın iddia ve yalanlarina cevap vermekle, İbn-i Teymiyye ve İbn-i Abdulvahhâb’ın ortaya yeni bir mezhep çıkarmadığını, ancak İslâm dâvetinin birer müceddidi olduklarını, onların, itikâtta ehl-i sünnet ve’l-cemaatın itikâdı ve furuâtta da Ahmed b. Hanbel’in mezhebi üzere bulunduklarını, hiçbir konuda bu iki mezhebin esasları dışına çıkmadıklarını ifade etmektedir.
Münâfıklık, İstikbar (hakka karşı büyüklenme) ve cuhûd (inkâr) küfürlerine âyet-i kerimelerden deliller
Allah Teâlâ’nın mülkün sahibi, onda dilediği gibi tasarrufta bulunma hakkına sahip olduğu, O’nun izni olmadan kâinatta hiç kimsenin bir şey yapamayacağı, yaratılmışların kontrolünün O’nun elinde olduğu, dilediği şeyin olacağı ve dilemediği şeyin olmayacağı, Rabbine îmân eden müslüman bir kulun nefsine ve kalbine yerleşirse, bu takdirde o kimse, insanlara bel bağlayan bütün bağları koparır ve yalnızca Allah Teâlâ’ya tevekkül eder.
Önceki | Sonraki |